Erzurum, ispir, Elmalı köyü, çoruh, dut, elma, pekmez, şeker fasulyesi, lobiya, kilens, mağaralar, turist,Rafting, bahçe, patates, facebook
Üye Girişi
Şifremi Hatırlat Şifremi Hatırlat
| |
Yeni Üyelik Yeni Üyelik

ERZURUM - İSPİRERZURUM - İSPİR
ELMALIELMALI
MAHALLESİMAHALLESİ
wwwwww
.kilens..kilens.
comcom

Kaydol
E-Bülten E-Bülten

EtkinlikEtkinlik Kayıt Formu Kayıt FormuEtkinliklere kaydolmak için tıklayınız
SohbetSohbet Bölümü BölümüDolu dolu ve hoşça vakit geçirmek için
DavetDavet Bölümü BölümüTanıdıklarınızı çağırın sitemizi canlandırın
İletişimİletişim Formu Formufeti25@gmail.com


DEVLETİN ORGANLARI BİR BİR ÇÖZÜLÜRKEN

DEVLETİN ORGANLARI BİR BİR ÇÖZÜLÜRKEN


defa gösterilmiştir

DEVLETİN ORGANLARI BİR BİR ÇÖZÜLÜRKEN

90 yıllık ömründe Türkiye Cumhuriyeti böyle bir ihanet görmedi, böyle bir saldırıya maruz kalmadı. Organ mafyası gibi fakir ama onurlu insanı alıp kıstırdıkları kuytularda böbreğini, dalağını, gözünü çalan bir husumet cephesi aldıkları emrin gereğini yerine getirirken, takatsiz düşen mağdurun yakınları daha tehlikenin farkına varamayacak kadar safiyetle beklemeye devam ediyorlar. Uykudan uyananlar hem hastayı iyileştirecekler ve hem de mağdurun öcünü alacaklar.

Eylül 2003 tarihinde Dubai'de ABD Dışişleri Bakanı Powel ile Dışişleri Bakanı Ali Babacan arasında imzalanan Anlaşma iki madde içeriyordu. Biri Türk Ordusunun Irak'a girmemesi karşılığında 8 milyar $ ABD yardımını, diğeri ise Kamu Yönetimi Reformu'nu yapmasıydı. Sözde Kamu Yönetimi Reformu TBMM'nden geçirilerek yasalaşmasına rağmen 10. Cumhurbaşkanı A. Necdet Sezer tarafından veto edildi. Amacına ulaşamayan siyasi iktidar ve perde gerisi destek unsurları bu defa tümevarım yöntemiyle parça parça Devlet yapısında gedikler açmaya başladılar.

Israrlı, bilinçli ve işbirlikçi sıfatlarını İslamiyet maskesi ile örtenler yollarına kararlılıkla yürürken engel olabilecek tüm unsurları "bürokratik oligarşi" diyerek top atışına tabi tuttular. Milli devlet yapımızı tarumar etmeye yeminli zevat halktan aldığı devleti yönetme hakkını suiistimal ve istismar etmeye başlamışlar, öncelikle ekonomik ve mali bürokrasiyi, peşinden Dışişleri bürokrasisini değiştirmişler veya tasfiye etmişlerdir. 2007 Milletvekili Genel Seçimlerinden hemen sonra Adli Sistemle ilgilenerek asker olanların sivil mahkemelerde yargılanmalarını temineden düzenlemeleri tamamlamışlardır. Kasım 2007 tarihinde ABD Başkanı Bush ile Başbakan R. Tayyip Erdoğan arasındaki Washington görüşmeleri mutabakatına göre Ergenekon düğmesine basılarak geniş askeri tutuklamalara girişilmiştir. 2010 Referandumu ile 1982 Anayasa'sının 27 ayrı hükmünde yapılan değişikliklerden sonra HSYK, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ve tüm taşra mahkemeleri kontrol altına alınmış oldu. Zaten Sayıştay üyeleri TBMM Genel Kurulunca seçildiğinden tedricen bu kurumda işgal tamamlanmıştır. Ekonomik İktidarın el değiştirdiğini düşününce totaliter çizgiye hızla kaymakta olan iktidarın,"bürokratik oligarşinin" canına okuduğunu ve pervasızlaşmada ölçü tanımadığını görebiliyoruz.

Ama bir şey var ki onca ele geçirmelere rağmen devlet nizamını yıkmada istenen verim elde edilemiyor. O halde başka şeyler de yapmalı. Örneğin Federal Devlete geçişi hızlandıracak yeni projeleri hayata geçirmek gerekmektedir. Büyükşehir Belediye kanunu, PKK ile varılan mutabakat, Terörisbaşının Eşbaşbakan haline getirilmesi, akil insan uygulaması ile halkı intihara ikna girişimi ve nihayet Personel Kanunu. Personel Kanunu yürürlüğe sokulabilirse merkezi devlet yapısının uzman ve nitelikli elemanlarının sonunun geleceği muhakkaktır. Böylece maliye müfettişi, hesap uzmanı nasıl sulandırılmışsa, askeri nitelikli personel veya kurmay sınıf nasıl dağıtılmışsa şimdi de sıra başta mülki idareye gelecek, Devleti yönetecek yetişmiş bir ekip bulunamayacaktır. Duyumlarımıza göre kariyer ve liyakatinkaldırıldığı bir ortamda devletin zaten bütünüyle yıkıma uğratıldığı gerçeği ile karşı karşıyayız.

MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'ye yönelik suçlamaların ardında yatan gerçek ise yavuz hırsız kurnazlığıdır. Banka hortumculuğu, 1999 öncesi siyasal iktidarların suiistimalleri ile AKP iktidarlarının Merkez Bankası, TMSF, Ziraat Bankası ve Halk Bankası üzerinden yapılan işleridir. Yabancı bankalara geniş faaliyet imkânı sağlayarak ekonomik faaliyetlerin % 60'ını terk etmek en büyük dolandırıcılıktır, soygundur. 57. Hükümet döneminde bankaların yeniden yapılandırılması sağlandıktan sonra görev zararları karşılanmış, ardından BDDK kurularak sistem zapturapt altına alınmıştır.

Devlet yıkıcılığı yapan siyasilerin Türk Ceza Kanunu'nu iyi okumaları gerekir. Meşruiyetini kaybetmiş bir iktidarın ülkeyi yönetme hakkının olmadığı kesindir. Elbette hesap verilmeyecek tek bir kalem dahi olmayacaktır.

Tarihi bir dönemeçte olduğumuzun farkındaolarak İzmir Mitingi'niönemsememiz gerekir. Bu miting artan milli tepkinin tam karşılığı olmalı, bir şamar gibi işbirlikçi ve teslimiyetçilerin suratında patlamalıdır.

YORUM GÖNDERYORUM GÖNDER
  Adınız Soyadınız :
  Mesajınız :
Not : Lütfen küçük harf kullanınız. Maksimum 500 karakter

Önemli Not : Gönderilen mesajlar sistem tarafından kayıt altına alınmakta olup site yöneticileri tarafından görülmektedir. Lütfen bu hususa dikkat edelim ve başkalarını rahatsız edici mesajlar göndermeyelim.
Sayfa Üretim süresi :0,3281

© 2002 kilens.com
Elmalı Köyü Web Portalı http://www.kilens.com

Tam Ekran